“Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Ar-Ge Fikir Yarışması”nın 2. dönem ödül töreninde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, farklı üniversiteden 205 gencin geliştirdiği 115 projeyle yarışmaya yapılan katılımdan ötürü tebrik etti.ANKARA (İGFA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezinin (UDHAM) düzenlediği “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Ar-Ge Fikir Yarışması”nın 2. dönem ödül töreninde konuştu.
Bakan Uraloğlu, “62 farklı üniversiteden, 205 gencimizin geliştirdiği 115 projeyle bu yarışmaya katılan, ödül alsın almasın emek veren her bir öğrencimizi canı gönülden tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu yarışmanın ilk dönemini, 19 üniversiteden öğrencilerin katılımıyla başlattıklarını ve karayolları, denizcilik, havayolları, demiryolları olmak üzere 4 kategoride, 12 farklı mansiyon alanında toplam bir milyon 800 bin 300 liralık ödülle taçlandırdıklarını anımsatan Bakan Uraloğlu, “Bugün ise 2. Dönemde, 62 üniversiteden 205 gencimizin 115 projesiyle çok daha büyük bir coşkuyu yaşıyoruz. Karayolu, Denizcilik, Demiryolu, Havacılık-Uzay ve Haberleşme sektörlerinde yarışan projeler, Bakanlığımızın uzman ekipleri tarafından titizlikle değerlendirildi ve 42 proje ile 84 öğrencimiz ödüle layık görüldü. Bu yıl mansiyon ödülleri ve proje teşvik ödülleriyle toplamda 3 milyon 565 bin lira ödül veriyoruz. Biz şunu söylüyoruz, siz bu projelerimize ilgi gösterdikçe biz de bu ödüllere bu teşviklere ayıracağımız kaynakları çok daha artıracağımızı hepinizin huzurunda ilan ediyorum.” dedi.
Ödül kazanan her öğrenciyi tebrik ettiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, “Bu yarışma, yalnızca bir ödül için rekabet edilen bir platform değil; Türkiye’nin geleceğine dair bir vizyonun, genç beyinlerle buluştuğu bir hareketin adıdır. Sizlerin yenilikçi fikirleriyle, ulaştırma ve haberleşme sektörlerinde ar-ge kültürünü güçlendirmeyi, sizleri bakanlığımızın projelerinde daha da aktif görmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Ayrıca Bakanlık olarak, fikir yaraşmasında olduğu gibi Teknofest, Bölgesel Kariyer Fuarları ve Bakanlığın bizzat organize ettiği “UFEST” gibi etkinlikler vesilesiyle öğrencilerle yakın iş birliği içinde olmaya da ayrı bir önem verdiklerini ifade eden Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
Türkiye’nin en kapsamlı ve en eğlenceli ulaşım festivali U-FEST ile karayolundan demiryoluna, denizyolundan havayoluna, haberleşmeden bilgi teknolojilerine Türkiye’ye çağ atlatan, gençlerin vizyonuna ilham olan eserlerimizi tanıtarak; sizleri gelecek vizyonunun paydaşları yapmak istediklerini belirten Bakan Uraloğlu, "Gençlerimizin gelecekte bu alanlarda nasıl bir rol oynamak istediklerini ve sektöre katkı sağlama potansiyellerini değerli buluyoruz, sizlerle omuz omuza çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, Türkiye Yüzyılı, sizlerin vizyonuyla şekillenecek" dedi.
Bakan Uraloğlu, risklerin farkında olarak yakın bir zaman önce Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bir araya geldiklerini anımsattı.
META'NIN 16 YAŞ ALTI KARARINI MEMNUNİYETLE KARŞILADI
Özellikle 16 yaşın altındaki gençlerin sosyal medya kullanımına yönelik düzenlemeler üzerine kapsamlı istişarelerde bulunduklarını belirten Bakan Uraloğlu, "Bu doğrultuda, sosyal medya kullanımında yaş sınırına ilişkin kademeli bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz. 13 yaşa kadar olan çocuklar için ayrı, 13-16 yaş grubu için ayrı düzenlemeler planlıyoruz. Bu çalışmalarla, zararlı içeriklere karşı daha güçlü denetim mekanizmaları oluşturmayı ve dijital platformların sorumluluklarını artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Sosyal medya yaş kısıtlaması taslağı ile paralel olarak, Meta’nın Instagram platformunda 16 yaş altı kullanıcıların ebeveyn izni olmadan canlı yayın yapamamasına yönelik aldığı kararı memnuniyetle karşıladıklarını da sözlerine ekleyen Uraloğlu,“Bu karar, Bakanlık olarak yürüttüğümüz çalışmaların uluslararası platformlarca dikkate alındığını ve politikalarımızın küresel ölçekte karşılık bulduğunu göstermesi açısından son derece kıymetli. Ebeveyn onayı olmadan canlı yayın yapılamaması ve şüpheli müstehcenlik içeren görsellerin otomatik olarak bulanıklaştırılması, çevrimiçi riskleri en aza indirmeyi hedefleyen çok önemli adımlardır. Bu alandaki kararlılığımız sayesinde sadece Türkiye’de değil, dünyada da standartları belirleyen bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Ulusal düzeyde koruyucu dijital politikalar üretmeye ve küresel teknoloji devleriyle iş birliği içinde hareket etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.